Bu süreçte alınacak kararlar hakkında uyarıda bulunan Eğitim Uzmanı Nazik Kösegil, “Eğer öğrenci yerleşip kayıt yaptırmadıysa bir sonraki sene başarı puanı düşecek ve hedeflediği yere girmesi zorlaşacak. Yerleşmiş olan öğrencilere mutlaka okula kayıt yaptırıp bir sene devam ettikten sonra tekrar sınava hazırlanmalarını tavsiyen ediyorum. Bu sayede hem OBP kırılmamış olacak hem de ilk sene aldığınız dersler yeni yerleştiğiniz bölümde muaf sayılacağı için aslında çok fazla sene kaybetmeden hedeflediğiniz bölüme geçebilecekler” diye konuştu.
Öğrencilerin kayıt yaptırmamalarının çok büyük bir risk ve zaman kaybı olacağını ifade eden Kösegil, “Eğer öğrenci bir yere yerleşmeliyse ve ek kontenjanı bekliyorsa burada iki türlü bir hedef belirlemesi lazım. Şu anda ek kontenjanlar belli değil, belli olduğunda kendi puanının altındaki bölümleri seçme kuralı var. Dolayısıyla öğrenci ek kontenjan kılavuzunu alarak, kendi puanının altında yer alan ve okumaktan memnun olduğu bölümler var ise tercih etsin, sonuca göre üniversiteye yerleşirse eğer kaydını yaptırıp devam etsin. Ama eğer hedeflemediği bölümler varsa ek kontenjanda, bir sene daha üniversiteye hazırlanıp hedefi için, çünkü bir seneyi atlattı, bir sınav hazırlığında neler yapması gerektiğini gördü. Doğru planlamayla üniversiteye hazırlanmasını tavsiye ediyorum” dedi.
Mezuna kalan öğrencilerin motivasyonlarının düşük olabileceğini belirten Kösegil, “Çevreden de öğrenci ciddi baskı alıyor. Burada şunu düşünmesi lazım, mezuna kalan öğrencinin en büyük problemi bir sene kaybetmek gibi geliyor. İnsanın hayatı içerisinde bir sene gerçekten hiçbir önemi yok. Bir sene olumsuz motivasyonun yerine, bir deneyimdi bu deneyimi atlattım, bu deneyimde neleri doğru neleri yanlış yaptığımı bilincindeyim o halde, doğruları yaparak bir sene daha üniversite sınavına daha doğru bir hazırlıkla başarılı bir şekilde çıkarım anlayışıyla sürece başlaması lazım. Bu anlamda çevresine karşı da daha kendine güvenen, kendine başaracağına inanan bir profil sergilerse etrafındaki baskıyı da azaltacaktır. Bir kere daha başarısız olur muyum diye düşünmek yerine doğrularım ve yanlışlarım vardı. Yanlışlarımı düzelterek bir 12 ay daha geçirebilirim anlayışıyla ilerlerse mezun öğrencilerin başarı oranı da yüksektir” ifadelerini kullandı.
Kösegil, “Okula devam eden öğrencilerle mezun olup hazırlanan öğrencilere baktığımızda doğru bir hazırlanma ile mezunların da okula devam ederken ilk girişi olan öğrenciler kadar başarılı olduğunu görebiliyoruz. O yüzden bu dönemde olan düşünme biçimi yani başarısızlığı değil de deneyim olarak görmek kişiyi toparlayacaktır. Bu süreç aileler için de kolay bir süreç değil, üniversiteye hazırlık süreci ama burada bir senenin kaybı gibi bir şey düşünmek yerine çocuklarına güvensinler, motive edip başarıyı elde edebilecek bir ortama hazırlasınlar” dedi.